
COVID-19 Beyin Yaşlanmasını Hızlandırdı! Enfekte Olmayanlar Bile Etkilendi
Karantina stresi, korku ve sosyal izolasyonun beynimizde bıraktığı izler üzerine çalışan İngiliz araştırmacılar pandeminin bırakmış olduğu hasarın yanlızca fiziksel sağlığımızı değil aynı zamanda beyin sağlığımızı da etkilediği yönünde bulgular edindiler. Nottingham Üniveristesi öncülüğünde yürütülerek saygın ve hakemli bir dergi olan Nature Communications dergisinde yayımlanan kapsamlı bir araştırma, COVID-19 pandemisinin insan beyninde yaşlanma sürecini hızlandırdığını ortaya koydu. Aratırmacılar, 2021 ve 2022 pandemi yıllarında insanların beyinlerinde küçülme de dahil olmak üzere yaşlanma belirtileri gösterdiğini tespit etti. Üstelik bu belirtiler, kişinin COVID-19 geçirip geçirmediğine bakılmaksızın gözlendi. İngiltere Biobank verilerinden elde edilen sonuçlar, pandemi döneminde ortalama 5,5 aylık ek beyin yaşlanması yaşandığını gösteriyor.
Araştırma Nasıl Yapıldı?
Çalışma, İngiltere’de yürütülen UK Biobank adlı geniş kapsamlı sağlık araştırmasının verilerine dayanıyor. Bilim insanları, 15.334 sağlıklı bireyin beyin MR görüntülerini kullanarak, beynin biyolojik yaşını tahmin eden yapay zekâ tabanlı bir model geliştirdi. Bu model; Gri madde (GM) ve beyaz madde (WM) ölçümlerini ayrı ayrı değerlendirerek, kişinin gerçek yaşı ile tahmini beyin yaşı arasındaki farkı (Beyin Yaşı Açığı – Brain Age Gap, BAG) hesapladı. Ardından, 996 kişinin iki ayrı beyin taraması karşılaştırıldı:
- Kontrol grubu: Her iki tarama da pandemi öncesi yapıldı.
- Pandemi grubu: İlk tarama pandemi öncesi, ikinci tarama pandemi sonrası gerçekleştirildi.

Mohammadi-Nejad ve ekibi, pandeminin insanların beyinleri üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığını belirlemek için 2006 yılında kurulan devasa bir veri tabanı olan UK Biobank’a başvurdu. Veri tabanı, 2006 ile 2010 yılları arasında 40 ila 69 yaşları arasında seçilen 500.000 gönüllünün anonim sağlık verilerini takip ediyor. Biyobanka şimdiye kadar 100.000 tam vücut taraması topladı.
Ortaya Çıkan Bulgular
Sonuçlar, pandeminin beyin yaşlanmasını anlamlı derecede hızlandırdığını gösterdi:
Pandemi grubunda yıllık beyin yaşlanma hızı kontrol grubuna kıyasla belirgin şekilde yüksekti. COVID-19 enfeksiyonu geçirenler ile geçirmeyenler arasında hızlanma açısından anlamlı bir fark çıkmadı.
Yani, pandemi sürecindeki stres faktörleri tek başına beyin yaşlanmasına yol açmış olabilir.

Çalışmanın başyazarı ve Nottingham Üniversitesi’nde nörogörüntüleme araştırmacısı olan Ali-Reza Mohammadi-Nejad, yaptığı açıklamada, yaşlanma etkisinin “en çok erkeklerde ve sosyoekonomik olarak daha yoksul kesimlerde” belirgin olduğunu söyledi. “Bu çalışma, beyin sağlığının yalnızca hastalıklarla değil, aynı zamanda daha geniş yaşam deneyimleriyle de şekillendiğini vurguluyor.”
Yapılan araştırmalarda erkeklerde beyin yaşlanması, kadınlara kıyasla yaklaşık %33 daha fazla hızlandığı; düşük gelir, düşük eğitim ve kötü sağlık durumuna sahip bireylerde bu etkinin daha fazla olduğu belirlendi. Ayrıca yaşça büyük olan katılımcıların gençlere kıyasla beyin yaşlanmasında daha hızlı artış yaşadığı görüldü. Çalışma, pandeminin yalnızca fiziksel sağlık değil, beyin sağlığı üzerinde de derin ve kalıcı etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. Üstelik bu etkiler, enfeksiyon geçirmemiş kişilerde bile gözlenebiliyor. Araştırmacılar, bu nedenle pandemi sonrası toparlanma sürecinde beyin sağlığının da öncelikli hedeflerden biri olması gerektiğini vurguluyor.
Bilişsel Performans da Etkilendi
Araştırmacılar yalnızca beyin görüntülerini değil, bilişsel test sonuçlarını da inceledi. Özellikle “Trail Making Test” adı verilen, işlem hızı ve bilişsel esneklik ölçen testlerde çarpıcı bulgular ortaya çıktı:
COVID-19 geçiren katılımcılar, testi ikinci ölçümde anlamlı derecede daha yavaş tamamladı. COVID-19 geçirmeyenlerde ise benzer bir bilişsel düşüş gözlenmedi. Bu performans düşüşü, beyin yaşlanma hızındaki artışla doğrudan ilişkili olduğu düşünülüyor. Beyinde bulunan gri maddenin erken küçülmesinin hafıza kaybına veya muhakeme sorunlarına yol açabileceği biliniyor. Bu nedenle çıkan sonuçların yapısal değişikliklere sahip kişilerin sonunda bilişsel eksiklikler geliştirip geliştirmeyeceğini kesin bir şekilde gösteremiyor.
Erkeklerin Beyini Daha Hızlı Yaşlanıyor
Yapılan araştırmalar erkekler ve kadınlar arasındaki beyin yaşlanması farkının ortalama 2,5 ay olduğunu gösteriyor. Mohammadi-Nejad konuyla alakalı “Henüz nedenini tam olarak bilmiyoruz ancak bu, erkeklerin belirli stres türlerinden veya sağlık sorunlarından daha fazla etkilenebileceğini öne süren diğer araştırmalarla uyuşuyor.” dedi.

Daha önce gençlerin beyinlerinin pandemiden nasıl etkilendiğine dair yapılmış bir araştırma da benzer bir sonuç ortaya koymuştu. Washington Üniversitesi’nin 2024 yılında yapmış olduğu araştırma, erkek çocuklarının beyinlerinin pandemi sırasında 1,4 yıl, kız çocuklarının ise 4,2 yıl daha fazla yaşlandığını ortaya koymuştu.
Sosyoekonomik Faktörlerin Rolü
Araştırma, pandeminin beyin sağlığı üzerindeki etkilerinde sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. İstihdam düzeyi düşük olanlarda beyin yaşlanması, istihdamı yüksek olanlara göre ortalama 5,8 ay daha hızlıydı. Benzer bir şekilde sağlık durumu kötü olanlarda bu fark yaklaşık 5,5 ay olarak ölçüldü. Düşük eğitim seviyesine sahip bireylerde beyin yaşlanması yaklaşık 4,5 ay daha hızlı gerçekleşti. Gelir düzeyi düşük olanlarda ise fark 1–2 ay civarındaydı. İlginç şekilde, konut koşulları beyin yaşlanma hızında anlamlı bir fark yaratmadı.
En Fazla Kimler Etkilendi?
Araştırmalar sonucu bu yaşlanmadan en çok etkilenen gruplar:
- Yaşlı bireylerde pandemi öncesine kıyasla daha hızlı beyin yaşlanması gözlendi.
- Erkeklerde gri madde ölçümlerine göre, erkeklerde hızlanma kadınlara kıyasla çok daha belirgin.
- Sosyoekonomik açıdan dezavantajlılar eğitim, sağlık ve istihdam düzeyi düşük olanlar.
- COVID-19 geçiren yaşlı bireyler; bu grup araştırma yapılan gruplar arasında yaşlanmadan en çok etkileni oldu. Hem hızlanmış beyin yaşlanması hem de bilişsel performans açısından düşüşü açısından en yüksek riskte.
Pandemi ve Stres Faktörleri
Araştırmacılar, bu hızlanmanın yalnızca virüsün doğrudan etkisiyle açıklanamayacağını vurguluyor.
Pandemi döneminde yaşanan sosyal izolasyon, ekonomik belirsizlik, sağlık hizmetlerine erişimde kısıtlamalar, artan kaygı ve depresyon oranları gibi faktörlerin beyin sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı düşünülüyor. Bu tür psikososyal stresörlerin nöroinflamasyon, beyin hacminde azalma ve sinir ağı işlevlerinde bozulma gibi mekanizmalar üzerinden beyin yaşlanmasını hızlandırabileceği tahmin ediliyor.
Bilim İnsanlarının Yorumu
Çalışmanın başyazarlarından Prof. Dorothee P. Auer, “Sonuçlarımız, pandeminin beyin sağlığına olan etkisinin yalnızca enfeksiyonla sınırlı olmadığını, daha geniş sosyal ve ekonomik faktörlerin de güçlü bir rol oynadığını gösteriyor” dedi. Ayrıca araştırmacılar, bu bulguların gelecekteki halk sağlığı krizleri için önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtiyor:
“Beyin sağlığını korumak için yalnızca tıbbi tedbirler değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltacak politikalar geliştirilmesi gerekiyor.”
Önleyici Adımlar
Araştırma, beyin yaşlanmasının tamamen geri dönüp dönmeyeceğinin henüz bilinmediğini, ancak önleyici adımların atılabileceğini vurguluyor. Fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşviki, sosyal bağların güçlendirilmesi, psikolojik destek hizmetlerine erişimin artırılması, sosyoekonomik açıdan dezavantajlı gruplara hedeflenmiş sağlık programları sunulması gibi hayat standartlarında yapılacak olan iyieştirmelerin bu etkiyi minimum düzeyde tutacağına inanılıyor.
Ayrıca OpenAI, İş Dünyasını Sarsan ChatGPT-5’i Duyurdu adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.