Sahte Diploma ve E-İmza Operasyonu Hakkında DMM’den Açıklama: 10 İddiaya Belgelerle Yanıt

Sahte Diploma ve E-İmza Operasyonu Hakkında DMM’den Açıklama: 10 İddiaya Belgelerle Yanıt

DMM, Sahte Diploma ve E-İmza Operasyonuyla İlgili Gündemi Değerlendirdi

İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son dönemde kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan sahte diploma ve e-imza operasyonlarıyla ilgili kapsamlı bir bülten yayınladı. “Sahte E-İmza Operasyonuyla İlgili İddialar ve Gerçekler” başlığıyla yayımlanan bültende, kamuoyunu meşgul eden 10 önemli iddia, resmi belgeler ve adli bulgular eşliğinde tek tek yanıtlandı.

1. Yüzlerce Sahte Diploma İddiası Asılsız

DMM’nin açıklamasına göre, soruşturma kapsamında şu ana kadar sadece 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi tespit edildi. “Yüzlerce sahte diploma üretildi” iddiası ise gerçeği yansıtmıyor. Belgelerin yalnızca ikisinin mesleki süreçlerde kullanılmaya çalışıldığı, diğerlerinin bu tür amaçlarla kullanılmadığı belirtildi.

2. 400 Akademisyen Atandı İddiası Doğru Değil

Bazı haberlerde yer alan “400 akademisyen usulsüz atandı” iddiasına ilişkin de net bir yanıt verildi. Açıklamada, soruşturmada 220 kişi hakkında işlem yapıldığı, ancak bu kişilerin arasında hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeninin bulunmadığı bildirildi.

3. E-İmzaları Kopyalanan Kamu Görevlisi Sayısı 35

Kamuoyunda konuşulanın aksine, soruşturma kapsamında e-imzası kopyalanan kişi sayısı yalnızca 35 olarak açıklandı. İddiaların aksine bu sayı “çok sayıda yönetici” ifadesini karşılamıyor.

4. Sahte Belgeler Resmi Süreçlerde Kullanılamadı

Sahte belgelerin e-Devlet gibi sistemlere yüklendiği doğru olsa da, DMM’ye göre bu belgeler herhangi bir atama, diploma teyidi veya noter işlemlerinde kullanılmadan sistemden temizlendi. Böylelikle, devletin dijital güvenlik refleksinin zamanında devreye girdiği ifade edildi.

sahte diploma

5. ÖSYM Sistemine Müdahale Yok

“ÖSYM sistemine girilerek puanlar değiştirildi” yönündeki iddialar da detaylı şekilde yalanlandı. Hem ÖSYM’nin hem de güvenlik birimlerinin yaptığı teknik denetimlerde, puanların değiştirildiğine dair hiçbir delil bulunmadı. Ayrıca, bu yönde resmi bir şikâyet ya da yargı süreci de mevcut değil.

6. Narkotik Ataması Yapıldı İddiası Gerçek Dışı

Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele sistemine sahte e-imza ile giriş yapıldığı ve atama yapıldığı yönündeki iddiaların da asılsız olduğu belirtildi. Söz konusu sistemin kapalı devre çalıştığı ve çok katmanlı güvenlik önlemleriyle korunduğu vurgulandı.

7. Akademik Derece Üretildiği Yönündeki İddia Yalanlandı

Bazı sosyal medya hesaplarında dile getirilen, “Üniversitelerde sahte akademik dereceler üretildi” iddiası da yalanlandı. Açıklamaya göre, akademik derece oluşturulması söz konusu değil ve sistemdeki müdahaleler erken tespit edilerek etkisiz hale getirildi.

8. Çete Lideri Kadiroğlu Sisteme Erişemedi

Operasyon kapsamında adı geçen Ziya Kadiroğlu’nun kamu sistemlerine doğrudan erişerek işlem yaptığına dair somut bir delil bulunmadığı belirtildi. Yalnızca suç örgütü ile ilişkili işlemler ve sahte e-imza üretimi tespit edilmiş durumda.

9. Transkript ve Not Değişikliği Girişimleri Engellendi

Yükseköğretim kurumlarında not değişikliği veya transkript müdahalesi gibi girişimlerin sınırlı sayıda olduğu, ancak bu girişimlerin erken tespit edilip engellendiği belirtildi. Sorumlular hakkında ise gerekli işlemler başlatıldı.

10. Süreçte Devlet Kurumları Hızla Harekete Geçti

“Devlet kurumları geç müdahale etti” iddiasının da doğru olmadığı, Ağustos 2024’te ilk dijital sahtecilik girişiminin tespit edildiği, ardından Ocak 2025 ve Mayıs 2025’te iki dalga operasyon yapıldığı ifade edildi. Şu ana kadar 199 kişi hakkında kamu davası açıldığı, 37 kişinin tutuklandığı bildirildi.

DMM: “Manipülatif Haberler, Soruşturmayı Saptırma Girişimidir”

DMM, bazı çevrelerin devletin adli ve idari reflekslerini itibarsızlaştırmak için manipülatif söylemlerde bulunduğunu ifade etti. Açıklamada, kamu kurumlarının siber güvenlik, iç denetim ve istihbarat birimleriyle eşgüdüm içinde hareket ettiği ve hiçbir sahte belgenin resmi süreçlerde kullanılmadığı açıkça vurgulandı.

Kamu Güvenliği Öncelikli

Soruşturma sürecinin, sadece bir adli soruşturma değil; aynı zamanda kamu kurumlarının dijital dayanıklılığını artıran bir süreç olduğu belirtildi. Devletin ilgili kurumlarının tüm bu iddialara karşı hazırlıklı olduğu ve gerekli müdahaleleri zamanında gerçekleştirdiği bu bültenle bir kez daha kamuoyuna açıklandı.

Ayrıca İspanya’da Göçmen Krizi Tatilciler Sahile Çıkan Göçmenleri Kovalamaya Başladı isimli haberimize göz atabilirsiniz.

One thought on “Sahte Diploma ve E-İmza Operasyonu Hakkında DMM’den Açıklama: 10 İddiaya Belgelerle Yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir